Şimdi soruyorsunuz tabi şart mı böyle bir çöp kutusu diye. Değil elbet dememi bekliyorsanız da bence şart.
Hastaneden eve çıkışımızın ikinci günüydü, Mete'yi aradım:" Dışarı çıkamıyorum, gelirken bir bebek bezi çöp kutusu alabilir misin?" Cevap korkutucu: "Olur, babanla birlikteyim zaten, hallederiz." Şimdi bunun neresi korkunç derseniz; bizim ailede bir imalatçılık geni var. Ne görsek, biz bunu yaparız, hatta daha iyisini yaparız diye düşünürüz. Yaparız da:) Mete'de de bu gen var. Babamla birlikte üretemeyecekleri proje yok yani. Hemen önlemimi alıp: Yalnız lütfen birşeyler üreteyim demeyin, bebek mağazasına gidip sorun ve oradan alın."diyorum. Tabi ki tatları kaçıyor ve annemi arıyorlar.1 saat geçmeden annem, Tunalı Hilmi Mothercare'daki satış personelini telefona vermiş derdimi anlattırıyordu. Öyle bir kadındır benim annem de. Hemen çözdü sıkıntımı. Üstelik bir arabası da olmamasına rağmen o koca kutuyu bana getirdi.
Geliş hikayesi bu olan çöp kutumdan memnun muyum? Eğer siz de benim gibi bebeğinizin altını açmışken elinizin altından kayıp gideceğinizi düşünüyorsanız (ki benimki gidiyordu, yakaladım), eğer sizin de alt açma üniteniz ileride yatağınızdan ayrılacak olan şifoniyer üstünde ise bence elinizin altında bir çöp kutusunun bulunması şart. Bebek mağazalarından alınan çöp kutularının içindeki sistem, bezin kokusunun dışarıya çıkmasına engel oluyor ve her gün kutuyu boşaltmak zorunda kalmıyorsunuz. Yaklaşık 20-22 bez alıyor içine. Bebek ile benim gibi tek başınıza ilgilenecekseniz eğer, ihtiyacınız olan her şeyin elinizin altında olması gerekiyor.
No comments:
Post a Comment