07 March 2014

Tut tut tut tut tuuut, tuvaletin yolunu tut tut tut...


18 Şubat 2014. Verdiğim ani bir karar ile "Prima" firmasına tarafımızdan yapılan maddi kaynağı kestik. Çok sarsıldıklarını zannetmiyorum, zaten epeydir tüketimimizi azaltmıştık. Akıbetin ne olacağını benden önce hissetmişlerdir diye düşünüyorum.

Bu karar bize birkaç uykusuz geceye mal oldu. Tam da artık geceleri hiç kalkmadan uyumaya alışmıştık ki tuvalet eğitimi adı altında bir dönüm noktasına daha geldik. Aslında mini alışverişkoliğimiz epeydir buna hazır olduğunun sinyallerini veriyordu ama annesi olan bendeniz nedendir bilinmez ama eriniyordum. Neye mi? Alışveriş merkezlerinde koşturarak en yakın tuvaleti bulmaya, nemli sabahlara uyanmaya, yerimden kalkıp el alemin tuvaletlerini temizleyip kızımı klozet üzerinde binbir cambazlıkla tutmaya.. Öyle mi oldu? Eh...Hayır diyeceğimi zannetmiş olabilirsiniz ama değil..Biraz da olsa sıkıntı yaşadık. Aslında galiba sıkıntıyı kendimiz yarattık. Nasıl mı?

İlk gece uyku tutmadı beni. Acaba bu iş nasıl yapılır diye biraz daha mı okusaydım falan derken kendimi tuvalet konulu makalelerin içinde buldum. Keşke doktorumuzdan daha fazla detay öğrenseymişim. Özetle önerilen iki yol var: Gece bez kullanmaya devam ederek veya tamamen bir kerede vazgeçerek. Nedenini sormayın çünkü bilmiyorum ama ben ikinci yolu seçtim. O sevimli küçük kafanın içi karışacağına benim çamaşırım artsın daha iyi, ıslatırsa da ıslatsın diyerek kararlı davrandım. (Lazımlık yerine de adaptör tercih ettim.)

Bugün 7 Mart ve Ece hiç yatağını ıslatmadı. Sadece birkaç gece uykum kaçtığında kendisini, uyuklarken, tuvalete götürdüm. 2 sabah üst üste yataktan kalktıktan sonra tuvalete yetişemeyerek "yanlışlıkla oldu" demek zorunda kaldı. İki defa da oyuna dalmışken...Bence sorun yok...

Biraz stres yaptığımı anladı ki o da gerildi aslında. İkinci gece süt istediğinde: " Çiş yaparsın gece yatağına, istersen içme" deme hatasını yaptım. Üstelik tuvalet stresinden galiba çok da karnını doyuramamıştım. Birkaç gece yatakta bunu tekrar etti. Uykuya geçişte epey zorlandı. Nedense çiş kaçırma fobisi var galiba hepimizin: Yaparsa yapsın...Sorun değil ki tedbirli olana..O minnacık kalbe sıkıntı vermeye değmez ki..Sürekli sorup duruyorduk: Var mı Ece? Geldi mi Ece? Emin misin Ece? Ne mi oldu? Bir gün bağırarak: "Yoooook, olursa söylerim" dedi.

Şimdi olunca söylüyor ve üzerine gitmiyoruz. Bir dönemeci daha geçtik gibi sanki.

Bir de tuvalet şarkımız var ki şiddetle tavsiye ederim. Tinky Minky Kukuli, Tuvalet Şarkısı. Her ne kadar insanın beyninden silinmiyor ise de başka şeyler düşünmenize engel olması açısından da bir getirisi daha var denebilir. (4 gündür dilimde ve beynimin içinde) Ece ile birlikte şarkıyı söyleye söyleye tutuyoruz tuvaletin yolunu..

Ha bu arada artık taytlar ve "skinny" pantolonlar çok daha iyi duruyor..:)