Gerçekten bu şekilde alışveriş yapan oluyor mu çok merak ediyorum. Galiba gölgenizden daha yakın takip ediyor satış personeli sizi. İçeri girip bebek ürünlerine ilerliyorum. Ece de yanımda ve pembe bebek arabasının içinde oturuyor. Babaannesi ile beni bekliyorlar. Satış personeli önce onlara merhaba diyerek elinde elbiseler tutan baba ulaşıyor: Kız bebek için mi bakıyoruz? Cevap: "Yok canım, elimdeki elbiseyi elbette ki erkek için bakıyorum." olmuyor tabi ki. Evet diyorum. Sezonun tüm ürünlerini göstermek istiyor bana hanımefendi. Ama ben kendi kendime bakmak istiyorum. Ahiret soruları başlıyor. Nasıl bir şey aradınız? Hangi renk? İkili takım olur mu? Cevabım: "Öylesine bakıyorum." Olmaz ki, öylesine bakılmaz ki bu dükkanda. Aklında bir ürün olacak mecbur. Onu sorup çıkacaksın. Beklenen bu. İzin yok öyle hepsine bakmaya. Oysa etrafımda hem kız bebek, hem de erkek bebek var ve ben her şeye bakmak istiyorum. belki onlar için bir şeyler beğeneceğim. Olmuyor. Kaçarak çıkıyorum mağazadan. Ece'nin babaannesine söyleniyorum; neden böyle yapıyorlar diye. O da haklı olarak diyor ki: "Onlara söyle. Baban da böyle yapar ama ben hemen söylerim" Belki bir daha ki sefere. Lacivert kelebekli beyaz elbiseye bir kez daha bakamamış olmaktan sıkıntılıyım ama ben kardayım, onlar zararda galiba.
Mağazanın içinde bebek arabası ile gezmeye pek imkan yok. Neyse ki bebek ürünleri girişe yakın. Yine de arabayı ortada bırakıp, askılara tek başınıza yanaşmanız gerekiyor. 2012 yazı için gelen ürünleri bakabildiğim kadarı ile beğendim. Sinirlerim yatışınca yine gider bakarız belki. Bu arada, Tunalı Hilmi'deki CMR ile aynı ürünler yok A City'de. Her ikisine de bakmak gerek.