Hamileliğimin 7.ayında yaptığım ilk alışverişti emzirme örtüsü. Rengini seçerken de özendim ve krem olanını, en dikkat çekmeyecek olanını seçtim. Kendim için aldığım ilk üründü çünkü emzirme çok hassas bir konu. Öyleydi yani benim için. Ta ki emzirmeye başlayıncaya kadar.
Doğumdan korkmadım ben emzirmeden korktuğum kadar. Aslında emzirmeden değil, emzirirken görülmekten diyelim. Doğuma 1 ay kala başladım herkesi tembihlemeye: "Aman hastane odasına ben emzirirken kimseyi sokmayın." Öyle mi oldu? Olmadı tabi ki. Hastane kısmını çok hatırlamıyorum diyebilirim. Eve geldiğimizde ise bir iki gün kadar sarhoş gibiydim. O günleri de çok hatırlamıyorum. Çok net hatırladığım şu oldu: İyi de ben iki saatte bir yaklaşık kırkbeş dakika bu bebeği emzireceksem ve bunu kimse görmesin istiyorsam, ben epeyce yalnız kalacağım?? Çok çabuk idrak ettim durumu.
Niye gelenden gidenden eksik kalacaktım ki? Aldım örtümü üzerime, kim varsa misafir evde, başladım örtünün altında çabalamaya. Yüzümü bir altına sokuyorum, bir dışarı çıkarıyorum. Şapkadan tavşan çıkarması beklenirken, şapkayı boş sallayan sihirbaz yeteneği sergiliyordum başlangıçta. Ter içinde kalıyor ama vazgeçmiyordum, boğuşuyordum örtü ile. Evdeki birkaç denemeden sonra vazgeçip, sırt çantama koydum örtümü. Bir süre sonra da emekli ettim. Yerini genç ve güzel şallara bırakarak emekli oldu örtüm. Şallar da bir ay dayandı. Şimdi mi? Kamulaştım. Evet evet, öyle oldu valla. Gelsin Starbuckslar, gitsin iyi Gloria Jeansler hatta iyi restoranlar. Hiç fark etmiyor artık benim için. Örtünme de kalmadı. Dedim ya: Kamulaştım. Baktım ki kimse bana kötü bakmıyor, baktım ki kimse rahatsız etmiyor; oldu bu iş dedim. Konuşmayacaksın öyle büyük büyük. Kocaman laflar çıkmayacak ağzından. Bebek konusu böyle bir konu. Eleştirdiğim herşey başıma geliyor ve eleştirilecek şekilde davranıyorum. Hem de çok içime sinerek.
Bebek bakım odaları birçok yerde çok küçük ve bunaltıcı derecede havasız. Üstelik tek başınıza orada oturuyorsunuz ve birlikte dışarı çıktığınız eşiniz dostunuz geziyor. Olmaz ki, aklınız kalıyor. Oysa güzel bir çay ve kek eşliğinde yine aynı ihtiyacı giderebiliyorsunuz.
Ben en çok bu konuda büyük konuşmuşum.
Bu kadar lafın sonrasında emzirme örtüsü için ne mi diyeceğim? Bence gerek yok. Ben bile çözdükten sonra, herkes yapar. Emzirme sütyeni yerine kullanmayı sevdiğiniz kendi sütyeninizi küçücük sıyırıp, edeplice bebeğiniz ile buluşabilirsiniz. Tavsiyem, dışarı çıkmadan önce bunu birkaç kez evde, ayna önünde deneyin. Aslında hiç de dikkat çekici görünmediğinizi anlayacaksınız ve rahat edeceksiniz. Üstelik örtü ile daha dikkat çekici olduğunuzu da farkedeceksiniz.
No comments:
Post a Comment