31 March 2012

Chiccco İlkbahar Emekleme Oyuncağı

Oyuncağımızı kullanmaya başlayalı henüz 1 ay olmadı bile ama Ece hayatından oldukça memnun. Ece pek emekleyecek gibi değil şu aralar ama 7.ay içinde olduğumuz için ben böyle bir beklenti içine girdim bile. Ece'nin çözümü yuvarlanarak dilediği yere ulaşmak şeklinde şimdilik. Bu ne gösteriyor bilemiyoruz henüz. Kimi emeklemeden yürüyecek bu çocuk diyor, kimisi de emeklemesine az kalmış diyor. Ben de en azından ilerleme kaydetmesi için bu emekleme oyuncağını aldım. İlk çalıştırdığımda Ece yerde yatıyordu ve bir süre oyuncağının ona gelmesini bekledi. Bu hayal kırıklığı Ece'ye emeklemeyi öğreteceğine yeni bir yuvarlanma hedefi olarak döndü. Artık oyuncağını ne yöne yuvarlasam ardından Ece'de yuvarlanıyor. Bir süre elinde evire çevire oynamasını tercih edeceğim galiba.

Desitin Pişik Kremi


Kremler de sevgili Barış Bulgun'un Ece'ye Amerika seyahatinden getirdiği hediyelerinden biri. Ceyda Edik ve Zuhal Çetinkaya'Nın önerisi ile tanıştık Desitin ile. Doktorumuz Namdar Uluşahin'e de danıştık elbette. Başka bir ürün kullanmadığımız için kıyaslama şansım olmayacak ama Ece'nin pişik ile ilgili hiç bir sorunu olmadı bu güne kadar. Dolayısı ile oldukça memnunuz. Her iki rengini de kullanıyoruz. Bir tanesi daha yoğun ve kalıcı olduğu için geceleri kullanıyoruz. Türkiye'de de bulmak çok kolay artık. Galiba tüpte olanları daha yaygın satılıyor. İnternet üzerinden her çeşidine ulaşmak da mümkün. İşin açıkçası malum sıcak günlerinde, Ece daha dünyaya gelmeden ihtiyaç duymuşluğumuz oldu kremine ve sonuç da oldukça memnuniyet vericiymiş. Kullananların yalancısıyım:) Teşekkürler Barış. 

Playskool El Kuklası

Kuklamız Aslı ve Baler Eskibatman'ın Ece daha doğmadan aldıkları hediyelerinden biri. İtiraf etmeliyim ki beni en çok endişelendirenlerinden de biriydi. İçimden bunu kullanıp konuşturabilecek bir anne çıkıp çıkmayacağını bilemiyordum ve kaygılanıyordum. Çıktı. Konuşturmakla kalmayıp, ona şarkılar söyleyen bir anne çıktı. Kuklamıza Ali Baba'nın Çiftliği parçası eşlik ediyor. Tamam başka çocuk parçası bilmediğimden bunu seçmiş olabilirim ama cuk oturdu işte oyuncağımıza ve Ece artık parçayı kesinlikle tanıyor. İçimdeki müzikli anneyi de ortaya çıkarttığınız için de ayrıca çok teşekkürler Aslı ve Baler.


30 March 2012

Mothercare Panora


Galiba en çok alışveriş ettiğimiz ve gezdiğimiz Mothercare Panora'daki. Buranın da tek ve bence en büyük sıkıntısı üst katı. Bütün yürüyen merdivenlerin başında bebek arası ile kullanılmaz işareti varken, bebek için gerekli tüm malzemeler, yürüyen merdiven ile çıkılan üst katta. Neyse ki üste çıkmaya yeltendiğiniz zaman hemen bir personel koşarak geliyor ve önce bebeğinizin arabasının içinde bağlı olup olmadığını soruyor. (Kim bilir ne tecrübe etmişlerse artık) Arabayı yukarı kendisi çıkartıp indiriyor. Bebeğinizi emanet etmek isterseniz elbette. Aksi halde ya bebeğinizi aşağıda bırakacaksınız ya da: Neler vardı yukarıda? sorusu ile personeli şaşkına çevireceksiniz.

Burada birkaç kez değişim yapmak zorunda kaldım. Ece'ye özenle seçilerek gelen bazı hediyelerde beden değişikliğine gitmek zorunda kaldık. Bu konuda oldukça sabırlı ve anlayışlı davranıyorlar. Değişimlerle ilgili bence en büyük yanlış, bir alışveriş çeki veremiyor olmaları. Oysa alacak bir şeyler bulamadığınız zaman firmanın size hazırlayacağı, ileri tarihte kullanılabilecek bir çek, müşteriyi daha çok alışverişe teşvik ediyor bence. Boyner mağazalarında kullanılabilecek bir çekim olduğu için son dönemde defalarca mağazayı gezdim. Çek tutarından daha düşük ürünler beğenince de çeksiz aldım. Çekim hala durduğu için de gitmeye devam edeceğim galiba. Bence Demsa grubun bunu çözmesi gerek. Aksi halde değişim işlemlerinin sonu gelmeyecek. İhtiyacınız olmayan bir ürün ile gelen hediyeyi değiştirebiliyor ve 1 aylık değişim süresini sürekli uzatabiliyorsunuz. Üstelik bu aklı mağazada çalışan yetkili verdi bize. Bir değişim için harcanan vakit, iş gücü ve evrak yükü düşünüldüğünde bence çek vermek daha akılcı.

Bebek arabası ile giriş katında dolaşmak kolay. İndirim dönemlerinde mağazanın giriş kapısına yakın askılı standlar girişi biraz zorlasa da arka taraflarda gezmekte sorun yok.

Fiyatlar sezonda yüksek ama indirim dönemlerinde oldukça makul. Özellikle 3'lü tulum setleri, her sezon penye olarak yenileniyor ve eski sezon ürünleri yarı fiyatına düşüyor. Penye tulumun bir modası olabileceğini pek düşünmüyorum. Dolayısı ile indirim bu ürünlerde beklenebilir.

Bu yaz sezonunun kız ürünlerine bayıldığımı da söylemeden edemeyeceğim. Dilerim bu yaz sıcak olur ve Ece'nin bacaklarının ve kollarının ortaya çıkacağı şort tulumlardan edinebiliriz.

Panora Alışveriş Merkezi

Mini alışverişkolikler Panora'da
Ece Özdemirci, Emek Toros, İdil Ünlenen

Panora, evimize nispeten yakınlığı sebebi ile tercih ettiğim bir alışveriş merkezi. Ne var ki burada bir park problemi yaşıyorum. Aracım LPG'li ve dolayısı ile kapalı otoparkı kullanamıyorum. 

Soğuk ve karlı bir kış günü Ece ile Panora'yı çekti canımız. Otopark girişinde bekleyen görevlilere yanaşıp: Bebeğim var ama aracım LPG'li bugünlük bana yardımcı olabilir misiniz? diye sordum. Cevap: Hayır. Sağdan dışarı. İşte o günden beri çok daha az gider oldum Panora'ya. Tamam LPG'li araçların kapalı otoparka alınmamalarını anlayabilirim fakat diğer araçların zaten neden kapalı otopark yerine araçlarını yollarda bıraktıklarını anlamadığım gibi neden LPG'li araç otoparkı yapılmadığını da çözemiyorum. O zaman benzinli araçların giremediği bir açık otopark yapılsın. Mesela Nata Vega alışveriş merkezinde böyle bir otopark var. Panora'nın arka kapısında dönüp duruyorum her seferinde ve hep söyleniyorum. Ece'nin arabası ile arka kapıdan giriş çok zor. Yürüyen merdiveni kullanmayacaksanız, dikçe bir yoldan arabanızı itmek zorunda kalıyorsunuz. Çıkmak kolay ama inmek o kadar zor ki. Hele ki karda ve yağmurda. Bir elinle trabzanları tutmaya çalışıp bir yandan da yere iyi basmaya çalışıyorsunuz. Bebek arabasını yokuş aşağı elinden kaçıran oluyor mudur acaba? Yani burada çok mümkün. 
Panora'nın asansör sıkıntısı zaten malum. Bu sebeple biraz yorucu bir alışveriş merkezi benim için. Fakat öte yandan da Timboo'da yemek yemek, kimi zaman Uludağ'da İskender keyfi de başka oluyor. Bu sebeple sadece hafta içi ve erken saatlerde gider oldum Panora'ya.

Panora'nın bahsetmeden geçemeyeceğim en güzel özelliği bebek bakım odaları. O kadar temiz ve bir o kadar da büyük ve kullanışlı odalar. Annenin de konforunun düşünüldüğü tek oda şekli bence. Odada lavabo ve tuvalet var. Emniyet kemerli alt açma ünitesi var ve kapısı kapatılabilir bir emzirme bölümü var. Dolayısı ile sadece emzirmek için bütün odayı işgal etmemiş de oluyorsunuz. Üstelik her katta bir tane bebek bakım odası var. Yani sadece bebek mağazalarının bulunduğu katta değil.
 


Yakında...




Tunalı Hilmi Caddesi

Karum Mothercare


Mart 2012
İran Caddesi üzerinde, Karum alışveriş merkezinin karşısında bulunan Mothercare benden çok annemin tercihi galiba. Alışveriş merkezi içinde olmaması, otoparkının bulunmaması benim için büyük sıkıntı. Zaten bebek arabası ile Tunalı Hilmi caddesi üzerinde gezmek bir sanat ve ben bu dalda pek başarılı sayılmam, dolayısı ile bizim son tercihimiz buradaki Mothercare. Fakat bir indirim günü bu mağazadan alışveriş etmek durumunda kaldım. Bir arkadaşımın çocuğunun doğumgünü için yapacağım alışveriş indirim gününe denk geldi. Tenis kulübünün önüne zorlukla park ettiğim arabadan ana kucağı ile çıkmamız Ece'nin kilosu nedeniyle artık pek mümkün olmadığı için bebek arabamızı da aldık yanımıza. Mağaza'da askılar arasında dolaşmak imkansız gibi. Biz de oyuncak reyonlarını tercih ettik. Etiketlemelerde sorun olduğu için elimize aldığımız her ürünü tek tek kasaya götürdük ve fiyat baktırdık. Başta sorun değildi bu çünkü bize yardımcı da oluyorlardı. Sonra saatler öğlen tatilini gösterdiği için olsa gerek mağaza dolmaya başladı ve benim kakar verme hızım gelişti, kendimizi kasaya attık. Mağaza yetkilisi olduğunu düşündüğüm beyefendi bana yardımcı olurken kapı açıldı ve mağazaya mal geldi.İşte herşey değişti. Bize yardımcı olan beyefendi gitti, içindeki esip gürleyen müdür ortaya çıktı. Arabam çekilmiş midir acaba, cadde üzerinde bırakmıştım diye düşünürken ben, işlemim daha da yavaşlamaya başladı. Müdür çalışanına bağırıyor, o da geniş geniş cevaplar veriyorken arkamda sır oluşmaya ve sabırsız sesler yükselmeye başladı. Müdür aldığım iki hediyenin işlemini tamamlarken hediye paketi olmasını umduğum ürünleri elime paket kağıtları ile birlikte verip: İndirim günleri hediye paketi yapmıyoruz dedi. İyi de beyefendi ben bunları indirimli almadım ki! diyemeden kuzu kuzu terkettim mağazayı. Çıktığımda kaldırıma park etmiş mağazaya yük indiren kamyon karşıladı beni. Onu aşmam mümkün olmadığından ve zaten kavgaya çok da müsait biri de olmadığım için usulca önce yukarıya yürüyüp, bulabildiğim ilk boşluktan da aşağıya, arabamın yanına yürüdüm. Elimde paket kağıtlarımla...

Şimdilik tek tecrübem bu oldu bu mağazada. Bir daha yolum düşerse ve fark olursa anlatırım. Ya da siz anlatın...

Haziran 2012
Pırlantalı günler kampanyası meşhur Mothercare'ın. Bu vesile ile yine buradayız. Ece'nin babası bizi arbada, Karum'un önünde bekliyor çünkü ne almak istediğim belli. Çöp kovamıza yedek torbalardan alacağız. Her indirimde ya  kovanın tek satılan hali, ya da yedekli satılan hali indirime giriyor çünkü.

İçer hızla giriyorum ve tahmin ettiğim kalabalık, bir cumartesi öğlenden sonrası için hiç yok. Hemen yerini gayet iyi bildiğim için mağazanın bakım ürünlerinin bulunduğu arka reyonlara gidiyorum. Ne yazık ki pırlanta logosu yok. Bir dürtü ile sorayım diyorum. Pek yapmam aslında bunu ama birkaç kez pırlanta logosunu koymaya vakitleri kalmadığı için bazı ürünleri şans eseri indirimli almışlığım var. İlk gelişimde beni çileden çıkaran beyefendi güler yüzü ile ilgileniyor benimle. Hayır diyor. İndirimde değiller bu ay. Geçen ay girmişti onlar indirime. Hayal kırıklığı ile yedek kutunun fiyatını soruyorum. O sırada yerdeki yığının etrafına toplanmış ve fiyatlama yapan personelden biri indirimde olduklarını  söylüyor. Öyle aklında kalmış. Yedek kutusunu alıp kasaya gidiyoruz. Hayır indirimde değil. Yine hayal kırıklığı. Bir kez daha ısrar ediyor aynı bayan. Yanında çöp kovası veren 6'lı kutuyu öneriyor. O indirimde. Tekrar kasaya gidiyoruz ve hanımefendi haklı çıkıyor. Sevindik.

Bu sefer mutlu çıkıyorum buradan. Israrlı ilgi güzel ama sorana tabi ki. Pırlanta günlerinde mutlaka almayı aklınıza koyduğunuz ürünleri üşenmeden kasaya taşıyıp fiyat sormalısınız. bu bütün Mothercare'lar için geçerli bir sıkıntı.

Ha bu arada elbette ki sadece çöp kutusuna bakıp çıkmadım. Kıyafetlere de göz attım ama Ece'nin babası'na söylemedim:) Elbette indirimdeki ürünlerin tamamına göz gezdirmekte yarar var. Belli mi olur ne lazım olacağı. Di'mi?

Mothercare Kentpark


İlk açıldığı hafta içinde Ece için oyun parkını babaannesi ve dedesi hediye aldılar. Üstelik şansımıza Mothercare'ın indirim dönemine denk geldi parkımız. O günden beri de ben bu indirimleri takip eder oldum. Ben sadece kıyafette indirim yaptıklarını düşünüp telefonuma gelen mesajlara çok da tepki vermezken 3 aydır mesaj bekler hale geldim. 

Geçen ay Toros ailesinin bebeği için ihtiyaç olan mama sandalyesi, kanguru ve bebek bezi çöp kutusu %50 indirimdeydi. Bu ay akşama yemekli misafir olmasına rağmen gelen mesajla koştuk Karum'un karşısındakine. Onu başka yazıda anlatırım. Demek istediğim odur ki, takip edilmeli indirim dönemleri. Kıyafet her zaman bir yerlerde ucuz olabiliyor ama oyuncak ve temel ihtiyaçlar burada ucuz oluyor. 

Oyun parkımın fotoğrafını koymak isterdim ama ne yazık ki, bence Mothercare markasına yakışmayacak şekilde bir internet siteleri var ama ürün orada yok ve bizim park da henüz kullanımda değil. Bu arada Mothercare ürünleri, www.modagurusu.com üzerinden satışta.

Kentpark Mothercare içinde dolaşması çok kolay. İndirim dönemlerinde yaşadıkları fiyatlandırma sıkıntısı dışında gayet iyi bir mağaza. İndirim döneminde birçok ürünü indirime dahil mi diye sormak zorunda kalıyorsunuz çünkü günlük indirimlerde fiyatlandırma yapmaya yetişemiyorlar. Aslında bu neredeyse tüm Mothercare mağazalarında bu şekilde. Personel çok sabırlı ve içtenlikle ürünlerin fiyatına kasadan bakıyorlar ve değişiklik varsa söylüyorlar. Tavsiyem mutlaka bu dönemlerde almak istediğiniz ürünün üzerinde indirim etiketi yoksa dahi kasadan sormanız. 

Minialışverişkolik yıldız değerlendirmesi:

Bebek arabalı alışveriş  ****
Personel ****
Fiyat ***
Ürün çeşitliliği ****
İnternet alışverişi 0
TOPLAM 15*/25*


26 March 2012

Mothercare Beşik

Beşiğimiz ile ilgili oldukça şanslıydık. İlk Mothercare beşiğimiz Hatice Özer'den geldi. Sevgili Hatice'nin dünya tatlısı iki kızı Duru ve Deniz'in ardından, kız kardeşi Hilal'in oğlu Toprak da bu beşiği kullanmış. Hatice'den beşiği aldığımda o kadar mutlu oldum ki. Herhangi bir çözüm üretmemiştik biz Ece'nin ilk iki ayı için. Gerek de kalmadı. 

Doğum yaptığım gün hastaneye sevgili dostum Şeyda Tuncer arabasında yine bir Mothercare beşik ile geldi. Bu seferki sallanan ayaklı. Talya bebeğin artık ihtiyacı olmadığı için Ece'ye geldi beşik. Neden iki beşik kullandın derseniz; birini yatak odamızda, birini salonda kullandık. Aynı marka oldukları için de eğer gece Ece salonda uyumuş ise sepeti Mete yatak odamızdaki ile değiştiriyordu. Dolayısı ile Ece'yi hep uykusunu bozmadan taşımış olduk. Sevgili Hatice ve Şeyda'ya teşekkürler.

Bir de tabi ki İdil bebek misafir geldiğinde faydalandık iki beşik avantajından.
Ece Özdemirci-İdil Ünlenen
Hatice'nin sepetinde şimdi Emek Toros bebek yatıyor. Şeyda'nın sepeti ise biraz daha bizde kalacak ki Emek bebek bize geldiğinde ona alıştığı konforu sağlayabilelim.

Şimdi işin daha gerçekçi kısmına bakarsak: Mothercare sepetli beşik hiç sağlıklı bir görüntü vermiyor. Tercih etmem gerekseydi, yine Mothercare'ın, aşağıya ve sol tarafa fotoğrafını koyduğum, ahşap beşiğini tercih ederdim. Ne var ki bebek alışverişi başlangıçta oldukça yüklü oluyor ve ne kadarını arkadaşlarınızdan ya da yakınlarınızdan temin edebiliyorsanız o kadar şanslı oluyorsunuz. Ben de şanslıydım.

Bebek odasını yaparken çok özeniyorsunuz. Biz de Ece'nin odası için elbette özendik. İş yatak seçimine gelince de epey araştırdım. İnternetten de epey bir şeyler okudum ve ona göre yatak seçtim. Sonra ne mi oldu? Odanın kapısını kapalı tutup sadece gelen gidene göstermeye başladık. Ece, bence hiç ortopedik bir görüntüsü olmayan iki beşiği arasında mekik dokudu. Hem de gelişimi için oldukça önemli olan aylarda. Nereye gitti şimdi o kadar araştırma. Yatak özenle hazırlandı ama kullanıcı hazır değil. 

Bugünkü aklım olsa dediğim gibi, sepet bir beşik yerine ahşap bir beşik tercih ederdim. Gerçi her gelen beşiğimizi çok beğendi çünkü gerçekten sevimli duruyordu. Sağlıklı mıydı? Şüpheliyim...Herhangi bir sıkıntı oldu mu? Hayır. 

Neyse ki 3.ayından itibaren Ece, özenle seçmiş olduğum İşbir'in Baby Bed'ine terfi etmiş durumda.

Haziran 2012
Şeyda'nın sepeti kuzenine, Hatice'nin sepeti ise Yağmur Güllü bebeğe gitti. Yani sepetler dayanıklı...

Mustela PhysioBebe

Mustela markasının oldukça çok ürünü var bebekler için. Hamileliğim sırasında sevgili doktorum Ebru SARAÇ da bana çatlaklara karşı koyan kremini önermişti ve o vesile ile tanışmıştım ben de marka ile. Çatlağım olmadı ama sebebi Mustela mıdır bilmiyorum. PhysioBebe ise sevgili çocuk doktorumuz Namdar ULUŞAHİN'in önerisiydi. Ece tam bir aylıkken bir haftalığına bir organizasyon için Kemer'e gittik. Tüm otel tanıdıklarımız ile doluydu ve Ece çok sevimliydi. Herkes içtenlikle Ece'yi ellerinden seviyordu. Bu masum sevgi gösterisi, ne yazıktır ki Ece'nin parmak emmesi ile pek örtüşmediği için, her sevenin ardından çaktırmadan ellerini bu ürün ile sildik ve içimiz rahat etti. 

Bebekleri ellerinden sevmek gibi bir adet varmış meğer ve insanlar bunu hiç düşünmeden yapıyorlar. Kafasından sevmemek için. Oysa eller hep ağızda ve mikroplar direk içeride. Bunu yapan satış personeli ile daha büyük sıkıntı yaşıyoruz. Bebek mağazalarında çalışanların bu konuda hassas olmaları ve daha da ötesi kesinlikle bilgili olmaları gerek. Elbette müşterinin bebeği ile ilgilenilmeli politikasını hoşgörü ile karşılıyorum ama bebeğin ellerine dokunulmamalı. Bu konuyu mutlaka mağazalar ile ilgili yazdığım değerlendirmelerde belirteceğim.

BG 365

B&G mağazaları bence bebek giyiminde kendi tarzını bozmadan koruyan nadir bir zincir. Mağazaya her girdiğimde birşeyler alma hissiyatı uyandıran bir koleksiyonu oluyor. Tek tek fiyatlarına baktığımda ise bu hissiyat biraz yatışıyor. Sezon ürünlerinden alışveriş yapmak için biraz özel bir gün olması gerekiyor benim için. Yani Ece'nin çok göz önünde olacağı özel bir gün veya gece için buradan sezonda alışveriş yapabilirim .Aksi halde %60'a kadar varan indirim dönemini beklemeyi tercih ediyorum. Tabi ne kaldıysa onların içinden seçmek şanssızlığıyla. B&G'nin outletlere verdiği bir de Chocolat serisi var. B&G'nin outlet mağazası Ankara'da Acity'de. 

Personel oldukça ilgili. Her seferinde Ece'ye de merhaba diyorlar. İçeride araba ile gezmekte sıkıntı yok. Tek sıkıntı her ürün askıda olmuyor ve raflardan açmak zorunda kalıyorsunuz. Ürün çeşitliliği çok olmadığı için fazla sorun olmuyor ama yine de askıdan bakma alışkanlığım, mağazanın genelde çok kalabalık olmaması nedeniyle her açtığım ürünün arkamdan gelen satış personeli tarafından derhal tekrar katlanıyor olması beni biraz çekingen bırakıyor. Askıdaki ürünler cam tezgahların arkasında kalıyor ve sanki eski tip mağazalardaki gibi satış personelinden yardım isteme hissiyatı uyandırıyor. Bir de cam tezgahların içindeki ürünler için eğilmeniz gerekiyor. Ece kangurudayken bu biraz zor oluyor. Ama azimli ben, bunu da birkaç kez başardı. 

Şimdi de size tam bir alışverişkolik hikaye:
Az önce B&G için değerlendirmemi yaparken farkettim ki internet siteleri var mı yok mu bilmiyorum. Hemen Google'dan aramamı yaptım ve buldum. İşte bu satırları tam 1 saat sonra yazıyorum. Şahane bir internet siteleri var ve üstelik indirimli ürünler de mevcut, yeni sezon da. Tahmin edersiniz ki derhal alışverişe başladım. 27-29 Mart indirimleri kategorisinin altından birkaç parçayı sepetime ekledim, sonrasında da çıkartıp tek parçada karar kıldım. Dolayısı ile bu yazı bana 21.50 TL'ye mal oldu: Ece'nin de yaz koleksiyonuna mavi tonlarında, geçen sezon beğendiğim ama hamileyken daha doğmamış bebeğimin yazın kaç beden olacağını bilmediğim için alamadığım bluz dahil olmuş oldu. Kargo ücreti bluz fiyatının yarısı kadar oldu ama daha fazla alışveriş etmek istemedim. Önce sitenin nasıl çalıştığını ve ne kadar sürede nasıl hizmet verdiklerini görmek için bir deneme yapmış oldum. Bakalım ne olacak:) 100.00TLve üzeri alışverişlerde kargo ücreti alınmıyormuş. Bakalım kargo ücretsiz alışveriş yapacak mıyım? :)

İşte minialışverişkolik yıldız değerlendirmesi:

Bebek arabalı alışveriş  ****
Personel ****
Fiyat **
Ürün çeşitliliği **
İnternet alışverişi *****
TOPLAM 17*/25*

SMYK 365

SMYK'in Ankara'da başka bir şubesi olmamasına çok şaşırıyorum. Hiç bir mağazada benzerini göremeyeceğiniz bir kıyafet koleksiyonları var. Mağazanın iki giriş kapısı var. Oldukça büyük olan mağazaya D&R'a yakın kapıdan girdiğinizde sağ tarafta oyuncak reyonları başlıyor. İndirimli ürünler öne çıkartılacak şekilde sergileniyor. Mağazanın satışa yönelik kampanyalı ürünlerini düzenleme şekli hoşuma gidiyor. Her seferinde yeni bir ürüne dikkat çekiyorlar. Bebek kıyafetleri yine mağazanın arka kısmında ve bebek arabası ile çok kolay gezilmiyor. Özellikle indirim dönemlerinde askılara yığılan kıyafetlerin çokluğu iç kısımlara girmenize engel oluyor. 

İndirimlerin belli bir dönemi olmaması kötü. Sezon geçişlerinde indirim olmasını bekliyorsunuz ama özellikle bu sene için söyleyebilirim ki çok geç kaldılar. Mart ayı içinde kış sezonu ürünleri indirime girdi ama ben diğer bebek mağazalarının indirimlerinden çoktan faydalanmış olduğum için çok fazla alışveriş yapamadım. 

Personel sizi mağaza içinde takip etmiyor. Bebek kıyafetleri reyonlarında hep aynı satış personelini görmek hoşuma gidiyor. Her seferinde merhabalaşıyoruz ve indirimin ne zaman başlayacağını bir türlü öğrenemiyoruz:)

Oto koltuklarında oldukça çok çeşit bulunduruyorlar ve zaman zaman indirime onları da dahil ediyorlar. İndirimsiz ürünlerde mağaza kartına %10 indirim uyguluyorlar. Mağaza kartı kasadan alınabiliyor ve hemen kullanmaya başlayabiliyorsunuz. 

Her yaş için kıyafet ve oyuncak bulabiliyorsunuz. Hediye almak için tercih ederseniz bence tek sıkıntı şubelerinin olmayışı. 

Giriş kapının sol tarafında kendi peluş hayvanınızı baştan yaratabileceğiniz bir bölüm var. Ne var ki bu çok anlaşılmıyor bence. İlk defa Kopenhag'da görmüştüm böyle bir mağazayı. İçi boş peluş hayvanınızı seçerek başlıyorsunuz çocuğunuzun belki de hayat arkadaşını yaratmaya. Ona kıyafetler kombine ediyor, ayakkabılarını seçiyorsunuz. Sonunda yetkiliye içini doldurması için teslim ediyorsunuz. Ev şeklindeki kutu içinde oyuncağımızı alıyorsunuz. Bu benim çok hoşuma gitmişti. Ancak SMYK'te bunun pek rağbet görmediğini düşünüyorum. Dilerim Ece ilk peluş oyuncağını burada yaratır, ben de tadını çıkartırım.

Mart 2013

Mağazada birkaç ay evvel nihayet yerleşim değişikliği yaptılar ve bebek ürünlerini girişe yakın ve çok daha kolay gezilebilir yaptılar. Üstelik indirim bu yıl çok daha erken başladı. Bazı aksaklıkların değiştiğini görmek çok güzel.

Ece'nin bu sıralar en büyük keyfi annesi alışveriş yapmaya çalışırken, girişe yakın geniş alanda çocukların kullanımı için bırakılmış olan arabalara binmek. Orada deneme şansı bulduğumuz için iki tane Pepee'li modelden (ne yazık ki Ece bana rağmen Pepee seviyor) babaanne ve anneanne evine aldık. Artık Ece'nin her evde bir arabası oldu.

Kış sezonundan yine birçok ürün kullandı mini alışverişkoliğimiz. İndirimde de 3'lü tulum takımlarının fiyatları çok cazip olduğu için o yönde tercih yaptık. Kıyafet kısmından yararlanmadık. Zaten kış bitiyor diye biraz alışverişi durdurmuştuk ki hafta sonu kar karşıladı bizi. Hazır indirim devam ediyorken, belki yine gider daha alıcı gözle bir kez daha gezeriz:)


C&A 365 AVM


365 Alışveriş Merkezi'ndeki C&A sadece bayan ve çocuk giyimi satışı yapıyor. Mağazanın girişinde sol tarafta bayan kıyafetleri başlıyor ve sağ tarafta da çocuk. Bebek kıyafetleri mağazanın en dibinde bulunuyor. Bebek arabası ile dolaşması neredeyse imkansız şekilde tasarlanmış. Reyonların arasında dolaşamıyorsunuz ve arabanızı gözünüzün göreceği bir uzaklıkta bırakmanız gerekiyor.

Fiyatlar her zaman makul bu mağazalar zincirinde. Ne var ki penye ürünler birkaç yıkamada yıpranabiliyor. Gerçi ben 30 derecede ve kısa programda yıkama yapmama rağmen kurutma makinesi kullandığım için sonuç biraz farklı olabilir. İndirim dönemlerinde oldukça hesaplı ürünlere rastlamak mümkün. Hatta her zaman indirim yapılmış bir askı grubu var. 

Ece'yi kucağımda tutup askıların arasında gezerken elinde bir elbise tuttuğunu farkettim. Bu Ece'nin ilk tercihi oldu galiba. Daracık askıların arasından geçerken bana hissettirmeden eline almış yüzüme bakıyordu. 2 yaş için olmasaydı belki alırdık:)

Personel sayısı çok değil ama en azından peşinize biri takılıp size eşlik etmiyor. Ya da arkanızdan, baktığınız her kıyafeti düzeltmiyor. Bebek kıyafetlerini bebek arabasız müşterilere satmak gibi bir politikaları olsa gerek bu  tür mağazaların. Bunu ben bir türlü anlamıyorum. Biraz daha iyi bir tasarımla daha iyi bir mağaza olabilirdi burası bence. 

İşte mini alışverişkolik yıldız değerlendirmesi:

Bebek arabalı alışveriş  **
Personel ***
Fiyat ***
Ürün çeşitliliği ***
İnternet alışverişi 0
TOPLAM 11*/25*

KentPark Alışveriş Merkezi

ANKAmall

Cepa Alışveriş Merkezi







25 March 2012

Cybex Kanguru

Kangurumuz Sibel ve Bahadır Alev ile Ege Gönüllü dostlarımızın Ece'ye hediyesi. Sibel'in yaptığı özenli araştırmanın ardından alındı kangurumuz. Hem yatar hem dikey pozisyonda kullanılabilen kangurumuzun ben henüz sadece dikey pozisyonunu kullanabildim. Bunun sebebi muhtemelen Ece'nin kangurudayken dışarıyı seyretmek istemesi oldu. Yatay pozisyon portbebe ile taşımak gibi. Ben Ece'yi kucağımda hep sol omzuma yaslayarak taşıdım. Yani yatarak hiç kucağımda durmadı. Belki de bu alışkanlık yüzünden yatar pozisyondan faydalanamadık. Ürün, bu pozisyonu destekleyebilmek için kayışları uzun yapılmış Dikey durduğunda kayışlar kol altlarınızdan sarkıyor. Eğer yatar kullanmam derseniz aynı markanın sadece dikey olanını tercih etmelisiniz. Ben uzun kayışları Ece'nin altından birbirine bağlamak sureti ile kısalttım.

Bebek arabamızın alt sepetinde tuttuğum kangurumuzu hergün bir kere kullanıyoruz. Arabada sıkılan Ece bunu kullanmaktan ve etrafa merak içinde bakmaktan çok zevk alıyor. Şimdi bahar geldi ve muhtemelen parklarda gezerken de kullanırız. Teşekkürler Alev ailesi ve Ege.



Samsonite Portatif Yatak

Samsonite portatif yatağımızı Cepa Alışveriş Merkezi'ndeki Joker mağazasından almıştım. Ece ile ev gezmeleri yaptığımızda gittiğimiz yerde yatak sorunsalı yaratmamak için tercih etmiştim. Katlanınca küçük bir el çantası boyuna inen bu yatak başta bana oldukça mantıklı gelmişti. İnternetten araştırırken bunu parklarda kullanan annelerin fotoğrafları da beni etkilemişti. Ece kış bebeği olunca bu fonksiyonundan yararlanamadık. Sophie isimli kedileri olan Seçil ve Emre Toros'a ziyaret gittiğimizde birkaç kez yatağımızı da taşıdık ve Sophie'nin meraklı yaklaşımlarından korunduk. Şimdi Toros ailesi de Emek bebekleri ile buluştu ve onlara gittiğimizde neye ihtiyacımız olursa bulunuyor. Dolayısı ile tahminimden daha az kullanmış olduk yatağımızı. Fakat Samsonite ismi beni hep mutlu etmiştir. Ürünlerinin ardındaki düşünülmüş tüm detaylar hoşuma gider. Bence Ece bir yaz bebeği olsa idi bunu daha sık kullanırdık. Açık hava için ideal olacağını düşünüyorum. Üstelik beyaz ve siyah tül alternatifi ile bebeğinizi güneşten veya sineklerden koruyabiliyorsunuz. Paketinin içinden ince yatağı da çıkıyor. Kolay kurulup geri katlanabiliyor.



365


Bebek Arabası ile ilk gün...

Ece 9 günlük iken ilk durağımız Çankaya'da bulunan 365 Alışveriş merkeziydi. Burası evimize çok yakın olduğu için oldukça sık tercih ettiğim bir yer. Ece'nin anneannesi ve sevgili arkadaşım Seçil de vardı yanımda. Seçil de Emek bebeğine 4 aylık hamileydi. 

Otoparkta başladı ilk macera. Bebek arabamızı sevgili dostum Burcu'nun uzun araştırmaları sonucu seçmiştik ve 365'te bulunan Botti'den almıştık. Jane Rider. Ödemesini doğumdan 1 ay önce yaptığımız arabamızı ancak doğumdan 1 hafta sonra alabildik. Katlanmış olarak bagajımda bulunan arabayı nasıl açacağımı bilmediğimi, elimde Ece'nin ana kucağı ile arabamın yanında dururken farkettim. Seçil, annem ve ben birbirimize bakakaldık. Epeyce bir uğraştan sonra ana kucağını da gayet de kolay açılan arabamıza yerleştirip içeri girdik. 

Migros'un önüne çıkan yürüyen bant ile zemin kata ulaştık (ki burayı bebek arabalarının kullanması yasakmış. İşaretler öyle diyor.) Migros'un önünden yukarı çıkan yürüyen merdivenlere ulaştığımız zaman artık birşeylerin değişmiş olduğunu farkettim: Yürüyen merdivenler artık benim için seçenek değildi. 

Peki asansörü var mı ki buranın? Bilmem. Hiç gerekmedi ki. Elbette varmış. Sorarak bulduk ve ikinci kata çıktık. Katta önce biraz dolaşalım dedik. Kesinlikle herkes bana bakıyor gibiydi. Bebek arabası ile acemiliğim çok mu belli oluyordu acaba? Neden bugüne kadar hiç bebek gezdirmemişim ki? 36 yaşındayım ve böyle bir tecrübem hiç olmamış. Kesinlikle yemek yiyen herkes bana bakıyor! Annem ve Seçil öyle olmadığını iddia ediyorlar ama nafile. 
Araba ile ilk çıkış

İlk günkü şaşkınlığım bir süre daha devam etti. Gözümü Ece'den ayırmak istemediğim için ve ön tekerleklerin arasındaki açıklık arka tekerleklerden daha dar olduğu için, bir süre derin derin uyuyan kızımı mağazaların içindeki teşhir dolaplarına çarpıp durdum. 


Ha bu arada bebek bakım odası üst katta, Zeynel/Çilli Restoran'ın yanındaki tuvaletlerin olduğu koridorda. Bir emzirme koltuğu, alt açma ünitesi-emniyet kemersiz- ile bir lavabo var. Yani anne olarak 365'te yalnız geziyor iseniz çişinizi tutmanız öngörülüyor. Bebeğinizi göz önünde bulundurup kullanabileceğiniz bir tuvalet yok. Henüz girmedim ama bir de aile tuvaleti var burada. Kapısında babanın elinden tutmuş kız çocuğu ile annenin elinden tutmuş erkek çocuğu resmi var. O kadar mantıklı ki bu çözüm. Ece bu durumda ileride babası ile de alışverişe çıkarsa, en azından tuvalet bahaneleri ortadan kalkacak diye umuyorum. Bu logoyu her gördüğüme aklıma hamam geleneği geliyor. Anneleriyle beraber hamama gelen erkek çocukları büyüdükleri için artık kadınlar kısmına giremeyecekleri düşünüldüğünde, natırlar anneleri eğlenceli bir şekilde "haftaya kocanı da getir hanım!" sözüyle uyarırlarmış. Bence anneleri ile tuvalete girmek zorunda kalan erkek çocukları da aynı duruma 365'te düşmekten kurtulabiliyorlar. Darısı diğer alışveriş merkezlerinin başına.

İşte mini alışverişkoliğin 365'teki tercihleri ile ilgili görüşleri: