Şimdi bu konu hassas bir konu. TOBB ETÜ Hastanesi'nde verilen eğitimde duydum ilk defa kalkan terimini. İtiraf ediyorum epeyce de güldüm. Ne var ki biraz hafife almışım ben bu kalkanları. Dediler ya kullanılacak diye, ben de gidip doğumdan önce aldım. Avent ismi beni nedense pek bir çekiyor. Marka başarısı diyebilirim galiba. Paketleme ve pazarlama da olabilir. İşte bu sebepten de düşünmeden almıştım ben kalkanları. (Hala kalkan dedikçe de gülebiliyorum)Gerekirse sonra alınır düşüncesi, Mete'nin bana gidip kalkan alması ile sonuçlanacağı için sevgili kocama da acıdım. Yani hayal ettim onu : "Bana bir göğüs kalkanı lütfen." derken ve kendi kendime dursun bir köşede diye aldım. Nedir şimdi bu kalkan derseniz eğer; kalkan form itibari ile göğüsteki süt bezlerine baskı yapabilir bir aletcik. İki ucu var. Biri delikli, biri deliksiz. Bendeniz kendisinin kullanım talimatlarını okumadan kullanmaya çalıştığım için çok uygun şekilde fayda göremedim. Size tavsiyem önce içindeki talimatları okumanız. 45 dakikadan fazla kullanılmaması gerektiği yazıyor ki bence çok mantıklı çünkü ben bütün gün çıkartmadan dolaşmaya çalıştığım için çok mutsuz olmuştum.
Süt konusu yani anneler için hassas bir konu. Süt pompalamak, kalkanla süt sağmak, eşden dosttan limonata ve süt artırıcı cadı reçeteleri duymak diye bitmek tükenmek bilmeyen bir sohbet dolduruyor evi süt hakkında. Üstelik sütüm var deseniz de yok deseniz de anlatılıyor hepsi. Bence kendinizi dinleyin ve bol bol okuyun. Bir de bence su için yeter:)
Sonuç mu? Ben kalkanları doğru kullanamadım ve mutsuz oldum. Bazı internet sitelerinde uzun uzun nasıl kullanılacağı hakkında yazılar var ki ben bunları daha yeni buldum ve okudum. Herşeye önceden hazırlıklı olalım diyerek ürün almak bence çok da doğru olmuyormuş. Ece 9 günlükken dışarı çıktık ve gerekseydi kalkanları o zaman alabilirdim. Kimseye iş çıkartmadan halledebilirdim. Üstelik etrafımızda yeni anne olduk diye bize faydalı olmak isteyen onlarca sevgili dostumuz varken, sanki bir daha evden çıkamayacakmış gibi alışveriş edip hazırlıklı olmaya gerek yokmuş bence. Aslında bunu bana da demişlerdi ama...:)
No comments:
Post a Comment