Filimiz Ece doğduktan sonraki ilk ihtiyaca yönelik alışverişimiz galiba. Ece ile ilk haftalardan gezmeye başlayan bendenizin aklına oyuncak alışverişi pek gelmemişti. Kıyafet düşünmekten belki de sıra gelmemişti denebilir. Yani bir bebeğin ne oyuncak ihtiyacı olabilir ki? Ne anlar ki oyuncaktan? demeyin sakın siz de benim gibi. Olmaz mı? Arabada tek başına arka koltukta oturan Ece'nin canı çok sıkılmaya başlayınca ayıldı annesi. Ona, ana kucağında eşlik edecek, seyahat boyunca ayağından ısırabileceği, çıkardığı sesi dinleyeceği bir şey almak gereği doğdu. Bunun ne zaman olduğunu çok hatırlamıyorum ama galiba 2.ayın sonlarına doğruydu. Herşeyi pembe almış olduğum için oyuncağımızı mavi seçtim. Mete de ona "Burnik" adını verdi. Burnik her gün bizimle. Burnik kendini bebek arabasından sıkça dışarı attığı için-yoksa benim kızım atmaz oyuncaklarını- sürekli ıslak gezer oldu. İki günde bir banyosu var Burnik'in de. Ece'nin bu yolculuk arkadaşını bence iyi ki almışım. Teşekkür bu sefer Ece'den anneye.
No comments:
Post a Comment