İşte bu da gereksiz alışverişlerimden biri. Emzirme meselesi biraz hassa ya, yani konu olarak değil sadece, göğüs uçları için hassas. Çatlak, kanama, acı, sızı ve bilumum sıkıntılı sıfatların tamamı bu konu anlatılırken tüketilebilir. Üstelik hiç kimse bana bunları da anlatmamıştı. Bir: doğum nasıl olur, iki: emzirmede ne sıkıntı oluru kimse anlatmıyor hamileyken. Yani anlatsalar vazgeçecek değildim ama bilsem fena olmazdı.
Hakkını yememeliyim aslıda sevgili doğum doktorum Ebru Saraç bana konuyu şu şekilde açıklamıştı: "Şimdi Pınarcım, emzirirken acıyan meme uçlarına, emzirme sonrası Lansinoh'un bir kremi var, onu sürersin. Önemli olan meme ucunu kurutman ve sonrasında uç kısmını kendi sütünle hafifçe ıslatman. Kremden de fayda göreceksin." İyi de insan hamileyken beyni göbeğinde daha doğrusu bebeğinde olduğu için söylenen herşey ifade bulmuyor bünyede. Bende öyle oldu yani. Ben doktorumun söylediğinden tek not olarak kendime Lansinoh krem al kısmını yazmışım. Acı! Onu not etmemişim. Ne zaman ki hissettim, o zaman hatırladım söylenenleri.
Ne denirse yaptım, sürdüm, kuruttum falan filan ama yine de acıdı, bir dönem kanadı ve sonunda geçti. Bence hiçbir şey yapmasaydım da geçecekti ama yapın yine de. Kremin tamamını bitirsem çok rahatlarım hissiyatı ile kullanıyor insan başta. Sonra kreme de söyleniyor. Bir de bebeğe söylenesin geliyor ama o kadar huzur ve mutluluk içinde görünüyor ki vazgeçiyorsun. Bir de eşin var tabi didikleyebileceğin. Onun da pay alması gerek bu mutsuzluktan ama Ece her yemeğe oturduğunda (emzirdiğimde demekten daha şık geldi böyle demek) bana koşarak su getirdiği için paylanmaktan kurtuluyor. Yani kalıyorsun kendi kendine. Özet mi? Geçiyor. Çok çözüm arayıp sıkıntıyı büyütmek masrafa çevirmek yerine sabrı deneyin derim ben.
No comments:
Post a Comment